Sayfalar

15 Mayıs 2010 Cumartesi

HATALAR ÜSTÜNE ve HAROLD KEWELL


Kewell, bu şekilde bile Türk Telekom Arena'ya çıksa taraftarın coşkusunu ikiye katlayabilir.

Emircan ÇETİN

İtiraf etmeliyim ki devre arasında bende Nonda gitsincilerdendim. iyi oynadıgı dönemlerde özellikle - Galatasaray’ın şampiyon oldugu yıl- Nonda’nın takıma katkısı oldukça fazlaydı ama son 1.5 yılda oyununda gözle görülür düşme yaşandı. gecen sene özellikle Sivas ve derbi maçlarında forvetten cok orta saha oyuncusu gibi oynaması (top almak için sürekli geriye geliyordu) belki de sakatlıklarından dolayı oluşan hantallıgı -en azından benim oyun anlayışıma ve izlemek istediğim futbolda yeri yok- GS’nin istediği tarzda forvet olmasına engel oluyordu. özellikle Baros’un GS taraftarının gönlündeki yerini düşünürsek ekstra bir şeyler yapmalısınız ki Barosla kıyaslanmaktan kurtulabilesiniz. Neyse gelelim bu yılın devre arasına, GS yönetimi şampiyonlugu ne kadar cok istediğini devre arası transfer calışmalarında belli etti. defansta ki problemi Lucas Neill ile çözdü demek yanlış olmaz. uzun yıllardır bu kalitede yabancı defans oyuncusu izlememiştik hem GS’de hem de Türkiye’de. Fakat diğer gelen 2 oyuncu için aynı düşüncelere sahip olabilmek mumkun deil. Jo Alves ve Dos Santos’tan hiç verim alınamadı demek yanlış olmaz. Hele birde Jo’nun kötü performasının yanına birde “alemci” damgasını koyması GS taraftarı için bardagı taşıran son damla oldu. hatırlarsanız GS-Diyarbakır maçında Jo oyuna girdikten sonra her top alışında ıslıklarla tepki gördü. Sanırım lig bitince ucağa en çabuk binecek insan olmasını söylemek yanlış bir tahmin olmayacaktır. ama İstanbul gece hayatının tadını alamadıysa ve Bodrum, Çeşme gecelerine akmak istiyorsa onu bilemeyiz tabi.
Kavruk tipli kıvırcık saçlı Meksikalıya gelecek olursak oynadıgı ilk 2-3 maçta tepki görmesine ragmen son lig maçlarında taraftarından ve spor kamuoyundan olumlu notlar aldı. Hatta “Santos kalmalı” yorumları yuksek sesle kahve sohbetlerinde, okul tenefuslerinde , her köşedeki futbol muhabbetlerinde dillendirilir oldu. Ama o yüksek bonservis fiyatıyla cok saçma bi karar olur ancak 2-3 milyon euro gibi bir fiyata alınabilcekse bence de kalmalıdır.
Gelelim bunca acıklamadan sonra asıl söylemek istediğim bölüme. Kewell! namı diğer oz büyücüsü. GS taraftarının kalbindeki yerini bilmeyen yoktur.bildiğiniz gibi 31 mayıs 2010 tarihinde sözleşmesi bitiyor. GS yönetimi bu konu ile ilgili bir karar almış.
Kewell’ın dunya kupası performasına göre teknik heyetten rapor beklenecek bu rapora görede teklifte bulunulacak yada bulunulmayacakmış. Çok zekice değil mi? Kewell iyi oynar da Avusturalya birkaç tur atlarsa Kewell’ın taliplerinin artmasını düşünmek hiç zor değil. neticede kariyeri asla tartışılmaz bi “karakter”. Fakat GS yönetimi bunu hesaba katmıyor olsa gerek ki bu kadar rahat ve “zekice” davranabiliyorlar. Eğer sözleşme imzalamamalarının nedeni Kewell’ın sakatlıgı ise Nondayı gönderdin diye sormazlar mı adama? Atletico Madrid maçlarında GS’yi forvetsiz bırakmayı söylemiyorum bile. Kewell “oynamasa” bile bu takımda kalmalıdır. GS taraftarının bundan en ufak bir şüphe duyduğunu da sanmıyorum. GS yönetimi tutarsızlıklarına devam ederse sonuçlarına da katlanmayı bilmelidir. Herşey Atatürk havalimanın şampiyonu olmakla bitmiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder