Fatih UYSAL
Türkiye Beko Basketbol Ligi’nde kötü geçen bir sezonun ardından tüm kulüplerin yeni sezon için önemli değişiklikler planladığı bir dönemdeyiz.
Peki önceki sezon neden kötü geçti? Dilerseniz kulüpler açısından şöyle bir göz atalım ve gelecek sezon için neler planlandığına bakalım.
Fenerbahçe Ülker- Sezona TBBL ve Euroleague’de başarı parolasayıyla giren kulüp sezona yanlışlıklar içinde başladı. Yanlış oyuncu seçimleri, takımın kimyasının oturmaması gibi problemlerle giren FB Ülker, üstüne bir de oynadığı kötü oyun neticesinde taraftarını salonlardan uzaklaştırınca hem Euroleague’i hem de TBBL’yi boş tribünlere oynamak zorunda kaldı. Daha sonra yapılan Ukiç transferi ve Ertuğrul Erdoğan’ın da takımın başına geçmesiyle play off’ların sonuna doğru toparlanıp şampiyon olmayı başardılar. Yine bu dönemde Ömer Aşık’la kulüp arasında yaşanan sorunlar ve bu oyuncudan verim alınamaması da kötü geçen sezonun “kötü” olaylarından birisiydi. Kulüp açısından bu sezon tek olumlu olay şampiyon olunmasıydı.
Şampiyonluk sonrası, Türkiye’de genelde rastlanan, “ligin sonunda takım sorumluluğu üzerine kalan ve bunu başarıyla yöneten yardımcı antrenörü sezon bitince tekrar yardımcı antrenörlüğe döndüren” anlayışın aksine, daha önce çok yanlış bir hamleyle Tanjeviç’le anlaşabilmek uğruna küstürülen Aydın Örs’ü teknik menajerliğe döndürmeleri ve Ertuğrul Erdoğan’ı da baş antrenörlüğe getirmeleri hem vefalı, vefalı olduğu kadar da yerinde bir karar oldu. Eğer yapılacak oyuncu transferlerinde de Aydın Örs-Ertuğrul Erdoğan ikilisi hedeflere uygun doğru seçimleri yapabilirlerse (ki yapabileceklerine inanıyorum) uzun zaman sonra tekrar seyirciyi salona çekmeleri ve Euroleague’de özlenen başarıya ulaşmaları mümkün olabilir.
Efes Pilsen- İyi bir bütçe ve hocaya rağmen Efes Pilsen de bu sezon istediğini alamayanlardandı. Sezon başında çok iyi transferlerle çok iddialı bir giriş yapılsa da Efes baskebolseverlerin istediği o mücadeleci, sert ve bir o kadar da göze hoş gelen basketbolu bu sene birkaç maç dışında oynayamadı. Sezon başında fazlasıyla hücumcu bir görüntü çizen lacivert-beyazlılar bu oyun başarılı olamayınca daha sonra biraz daha savunma yapar duruma gelseler de ne Euroleague’de başarı ne de TBBL şampiyonluğu için beklenen başarı gelmedi.
Bunların sonucunda da Ergin Ataman’la yollar ayrıldı ve koç arayışları sürüyor. Aldığımız haberlere göre de Erman Kunter’le görüşüyorlarmış. Aslında Erman Kunter benim geçen sezondan beri Fenerbahçe Ülker için uygun olabileceğini düşündüğüm bir hocaydı. Kendisi Fransa’da nispeten düşük bütçeli bir takımda başarılı olmanın yanısıra şu anda da finalde oynamakta. Efes Pilsen için kötü geçen sezonun ardından yeni yapılanma döneminde en uygun hoca olacaktır.
Türk Telekom-Kötü geçen sezonda kendi kapasiteleri ve hedefleri oranında vasat bir sezon geçirdiklerini söyleyebiliriz. Çok etkili bir oyun ortaya koyamadıkları gibi, TBBL’de bir Banvit kadar etkili olamadıkalrını düşünüyorum. Serkan Erdoğan’ın da sezon içinde takımdan ayrılması onları daha “sıradan” bir takım yaptı. Onlar da diğerleri gibi sezon sonunda Ercüment Sunter’e teşekkür ederek Faruk Akagün’le anlaştılar. Faruk Akagün gerek geçmişi ve gerekse bulunduğu konum itibariyle “ilginç” bir tercih gibi görünse de bu hamlenin başarı getirip getirmeyeceğini gelecek günlerde daha net görme şansımız olacak.
Beşiktaş Cola Turka-Zirveye oynayabilecek bir kadroları zaten yoktu. İyi bir başaltı aktörü olabilirdiler. Onlar da zaman zaman bunu başardı. Ancak yıllardır süregelen ödeme sorunları hala gündemi meşgul ediyor. Bu anlayışla zaten başarılı olmaları mümkün görünmüyor. Futbol şubesindeki gelişmelerin ve yeni bir hoca ile artması beklenen yatırımın basketbolu olumsuz etkileyeceğini öngörmek de çok zor değil. Gönlümüz daha az bir bütçeyle de olsa ödemelerde sorun yaşanmayan, istikrarlı basketbol oynayan ve seyircisiyle bütünleşebilen bir Beşiktaş Cola Turka izlemek. Bunun olup olmayacağına ise yine Beşiktaş Yönetimi karar verecek.
Galatasaray Cafe Crown- Sezona iyi transferlerle aslında iddialı bir giriş yapsalar da yaşanan “forma skaldalı” onlar açısından sezonu bitirdi. Verilen cezalarla bir ara küme düşme tehlikesi daha yaşasalar göreve getirilen koç Cem Akdağ ve oyuncular bunun altından kalkmasını bildiler. Ancak aynı kelimeleri yönetim için söylemek zor. Zira sezon biterken “Cem Akdağ’a yeni sezon için teklif yaptıklarını ve anlaştıklarını” söylüyorlardı. Daha sonra vazgeçip Oktay Mahmuti’yle anlaşmalarına ister “vefasızlık” deyin ister “tutarsızlık” ama şık olmayan bir hareket olduğu açık. Koç tercihleriyle hedeflerini büyük tutacakları açık ve ilk olarak eski bir Fenerbahçeli olan Ermal Kurtoğlu’nun transferi de bunun göstergesi. Ancak bundan sonraki hamleleri olabilecekler konusunda daha açık bir gösterge olacak. Ancak büyük hatalar yapılmazsa ve Oktay Mahmuti istediği çalışma ortamını elde edebilirse TBBL’d ilk dördün çok uzak olmadığını söyleyebiliriz.
Ve diğerleri- Oldukça sönük geçen sezondan sonra diğer kulüpler de gerek transfer çalışmaları gerekse hoca arayışlarıyla hazırlıklara devam ediyorlar. Bu aşamada sadece ligin yenisi Trabzonspor’un biraz hareketli olduğunu söylemek mümkün. Tanıdık bir ismi, “Michael Wright”ı kadrolarına kattılar. Yeni transferlerden “Evren Büker” başarılı olmaya aday bir oyuncu. İyi yolda olduklarını söyleyebiliriz ancak taraftar bu sene sabırlı olmalı şampiyonluk gibi bir beklenti içine girmemeli. Yönetim de taraftara karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmeli. Aksi halde elde edilemeyecek şampiyonluğun getireceği yıkımın oyuncular üzerindeki etkisi çok daha olumsuz olabilir. Zira lige yeni gelmiş bir takımın bu bütçeyle ilk sezonunda şampiyon olması çok kolay değil. Onların da hedefi Trabzon’da yenilmez bir takım olmak ve ilk dörtte yer almak olmalı...
TBBL’de Haziran ayı şimdilik böyle geçiyor. Diğer hamlelerin neler olabileceğini ise önümüzdeki aylarda daha net görebileceğiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder