Mehmet AYSAN
1- Maçtan önce de tahmin ettiğim gibi, Fenerbahçe kazandı, çünkü Beşiktaşın ne maç kazanacak morali ne de maçı çevirme zekasına sahip bir hocası vardı. Üstüne stoper sıkıntısı da eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
2- Fenerbahçede Gökhan Gönül, sakatlıktan tam kurtulamadığı için etkisizdi ama Dia, Niang ve ikinci yarıda da Alex çok formdaydı. Ayrıca Volkan da en kritik anda yaptığı kurtarışla, takımına büyük katkı sağladı.
3- Lugano, bildiğimiz gibiydi. Son kurbanı da Ferrari oldu. Adamı zıvanadan çıkararak oyundan attırmayı başardı. Kendisi de sağlam bir tokat yedi ama, artık penaltı o tokadın acısını unutturmuştur. Ferrari ise, bırakın maçı sezonun seyrini değiştirdi. Bu galibiyetin ardından, Fenerbahçe şampiyonluk yolunda ciddi bir mesafe kaydetti.
4- Guti, Qaresma, Almeyda, Simao gibi pahalı ve kaliteli transferler rağmen Beşiktaş, son yılların en kötü sezonunu geçiren Galatasaray ile aynı puanda haftayı kapattı.
5-Beşiktaş seyircisi, Dinamo Kiev maçının ardından aynı hafta içinde ikinci kez kalelerinde 4 gol görmenin kahrıyla stadı terketti. Hakikaten bu taraftara yazık oluyor.
6- Necip'in oyundan çıkması bence ciddi bir hataydı. Fenerbahçenin son iki golü, bu değişiklikten sonra geldi. Zaten elindeki kadroya rağmen, bekleneni veremeyn Schuster içinde tehlike çanları artık daha güçlü çalıyor.
7- Devre arasında Şeref Tribününde çıkan kavgaya ise şaşırmamak gerek. Bir yerde Aziz Yıldırım varsa, orada kavga vardır, küfür vardır, derebeylik vardır, tehdit vardır. O olduğu sürece de devam eder.
8- Son bir not; Rıdvan Dilmen olmadan, yüzde yüz futbol da çekilmiyor, spor programları da. Geri dön Rıdvan Hoca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder